5 Nisan 2010 Pazartesi

BEBEK - RUMELİ HİSARI'NDAN BOĞAZ ESİNTİLERİ
















Kale önü sahili
Kale
Rumeli Hisarı kalesi
Rumeli feneri
Aşiyan parkı
Girmeye cesaret edemediğimden zoom yapılan ekmekler :(((
Bebek badem Ezmesi (Tarihi )
Bebek camii
Bebek parkı
Bebek açıkları
zoom .... :)))
zoom
Bebek sahili
Bebek iskelesi
Bebek koyu



nUnU VE MASAL KAHRAMANI ARASINDA....
- '' Canım deniz kenarında gezinip, birazda denizi seyretmek istiyor,ama yarın serinmiş ve de yağmurlu , üşürmüsün acaba ne dersin ?
- '' hmmmm.. yağmurlu havayı sevmem biliyorsun ! gri bir İstanbul'dan da hiççç hoşlanmıyorum, ama baktık yağmur yağmıyor çıkarız istersen .
- Çıkarız çıkarıııızz, yağsada farketmez ,çift kişilik şemsiyenin altında romantik yaparız :)))))
- '' :)))))))))))))) !!!!!!!! '' (ikna oluyorum )
- '' Bak ! şimdiden söylüyorum ! yarın uyuya kalmak yok nunu, sporu açık havada sahilde yapalım,salona gitmeyelim , sonrada sevdiğin ''O'' yerde kahvaltı ederiz !!!! -

-'' iyi fikirmiş '' (içimdeki ses :)
- aaaaa... !!!!!!! sahimi ? tamam ozaman ! ( emrin olur şekerim, ne demek ! içimdeki ses :) ''
Masal kahramanım ve benim cumartesi akşamında alınmış kararımızın bir repliğiydi bu :)

Erken kalkmak, erkenden İstanbul'u yaşamak, martıları, karabatakları seyretmek, çiseleyen yağmurun altında kocaman bir şemsiye, sıkıca tutulmuş birazda üşümüş eller ,sertçene esen boğaz havası, yinede baharı karşılamaya hazır ağaçlar, kuş sesleri, kıyıya vuran bembeyaz köpüklü dalgalar, sahilde balık tutan insanlar, denizde tekneler, gemiler , birbirinden şaheser yalılar, henüz uykudaki şehir, kapalı dükkanlar, ıslak kaldırımlar, karşıdan bize el sallayan Anadolu hisarı ve bizimde ona el salladığımız Rumeli Hisarı.


Tüm bunlara şahitken, artık birazda oturup, dinlenme vaktimizde gelmişti yavaştan. Tatlı tatlı yorulmuştuk, artık kahvaltımızın - çayımızın tam dem zamanıydı.
Bir gün öncesinden rezervasyon yaptırdığımız ve yıllardır çok sevdiğimiz mekanımıza gelmiştik.
Güler yüzle eşiyle bizi karşılayan mekan sahibleri, tazecik çaylarımızı, kahvaltı tabaklarımızı,miss gibi ekmek sepetini getirdiklerinde artık konuşan sadece boğazın o güzelim seyrüseferleriydi...... Bizler ise çoktaaan seyre dalmıştık yine.........


NOTLAR : !!!!
EĞER Gerçekten de BENİM GİBİ ! ::::::::

-kaynak suyuna demlenen taze çay ! ve usulüne uygun külde pişen kahve arıyorsanız !
-ev ! kahvaltısı istiyorsanız,
-kaşarın Karstan, kaymağın mandradan gelmişi diyorsanız !
-boğaz manzarasını eeeen geniş haliyle görmek niyetindeyseniz !
-hala bakır sahanda pişirilen , menemenlerden yemek istiyorsanız !
-börekler bakır tepsilerde ! hemde mangal ateşinde pişsin diyorsanız !!!
-servis tabaklarınızın altında nazım hikmet'ler, atilla ilhan'lar, can yücel'ler yazsın ben de keyifle yeniden okurum diyorsanız !!!
-oturulan her sandalyenin arkasında, altın yazılarla künyelere yazılmış çok değerli sanatçıların isimleride olsun , yad edeyim diyorsanız !!
-çok kıymetli tiyatro sanatçısı olan mekan sahibi ve nazik eşiyle tanışmak isterseniz !!!
-Farklı bir atmosfer ve elit bir ortamda ailenizle - sevdiklerinizle sükunet arıyorsanız !

veeeee.... nUnU ''işte bizde geldik kulakların çınlasın demek isterseniz :))) !!!
HAYDİ BUYRUN BU ÇOK SEVDİĞİM BOĞAZ MEKANINA BEKLERİZ !!

Sibel'ciğim sende çok seversin ! :)

AMA MUTLAKA REZERVASYON YAPTIRMAYI DA İHMAL ETMEYİNİZ.
!!!!!!!

HEPİNİZE İYİ SEYİRLER ,KEYİFLİ HAFTALAR. OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder