5 Nisan 2010 Pazartesi

EMİRGANDA SONBAHAR

EMİRGAN ÇNARALTINDA KAHVALTI




haşhaşlı ekmek ve paskalya dilimleri
cevizli- üzümlü ekmekler ve elbette İstanbul simitleri
EMİRGAN KORUSU
sarı köşkten boğaza bakış
okadar güneş varki, renkleri tam yakalamak imkansızdı ....
BEYLERBEYİ SAHİL





Şu son bir kaç güne doymak, ne mümkün İstanbul'umda. Şehrin her köşesi ayrı davetkar, şehrin her noktası ayrı cazibede.Öylesine sarıya-kırmızıya-turuncuya boyanmışki ağaçlar,dallar,yapraklar gözlerim kamaşıyor bu davetkar renk cümbüşünden.
Yine kıpır kıpırdım,

Boğaza gitmeliydim ve oradan tüm renkleri bir arada doya doya seyredip,gözlerime ziyafetler çekmeliydim. Mutlaka yine bir elimde çay, önümde boğaz, nazlı endamlarıyla süzülen vapurlar ve boğazın masmavi suları eşliğinde tepelerdeki ala,sarıya boyanmış kızıllıklar olmalıydı. Yere düşen sararmış yaprakların arasında saatlerce dolaşıp, yaprakların hışırtısını dinlemeliydim.
Sakinlik olmalı, sükunetin içinde kuş seslerini ruhuma akıtıp bu eşsiz melodilere kulak vermeliydim.
Bizde bu davete ve cazibeye hayır demeden valide sultanımla buluşup, şu aralar türkiye'de misafir olan dayımın ailesiyle sözleşip ver elini Emirgan- Çınaraltında kahvaltı , oradan kahve içmeye Emirgan korusu- sarı köşke, oradan da tabii illaki Beylerbeyi'me rota yaptık.
Sevgili küçük yengem ve ailesi Almanya'ya dönmeden aslında bir mini veda geziside diyebiliriz buna.
Sonbaharın en albenili renkleri elele, yanyana dizilip, gözlere şenlik olmakta, şu güzelim pastırma yazı ise hepimize göz ucuyla bakmaktayken,
Bence ne yapn , ne edin İstanbul'da yaşıyorsanız ayak izlerinizi tıpkı benim gibi sahillere ,kıyıya köşeye bırakın....yada her nerede yaşıyor iseniz keyfini çıkarınız
Şimdi bana müsade, sırada başka başka bırakacağım ayak izlerimiz var...
Pazarınız keyifli, sofralarınız bereketli .....hayatınız ise sonbahar hüznünden uzak, rengarenk olsun..

HEPİNİZE SEVGİLER..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder