5 Nisan 2010 Pazartesi

Şimdi Sevişme Vakti



Şimdi Sevişme Vakti



Çıplak heykeller yapmalıyım.
Çırılçıplak heykeller
Nefis rüyalarınız için
Ey önünden geçen ak sakallı kasketli,
Yırtık mintanından adaleleri gözüken
Dilenci
Sana önce
Şiirlerin tadını
Aşkların tadını
Kitaplardan tattırmalıyım
Resimlerden duyurmalıyım, resimlerden...
Şu oğlan çocuğuna bak

Fırça sallıyor
Kokmuş manifaturacının ayağına
Dörtyüzbin tekliğinden
On kuruş verecek.
Seni satmam çocuğum
Dörtyüzbin tekliğe.
Ne güzel kaşların var
Ne güzel bileklerin
Hele ne ellerin var, ne ellerin

Söylemeliyim
Yok Yok... meydanlarda bağırmalıyım,

Bu küçük
Güllerin buram buram tüttüğü
Anadolu şehri kahvesinde
Kiraz mevsiminin
Sevişme vakti olduğunu.
Resimler seyrettirmeli,
şiirler okutturmalıyım.
Baygınlık getiren şiirler.
Kiraz mevsimi, kiraz
Küfelerle dolu pazar.
Zambaklar geçiriyor bir kadın.
Bir kadın bir bakraç yoğurt götürüyor
Sallıyor boyacı çocuğu fırçasını
Belediye kahvesinde hala o eski, o yalancı
O biçimsiz bizans şarkısı.


Sana nasıl bulsam, nasıl bilsem
Nasıl etsem, nasıl yapsam da
Meydanlarda bağırsam
Sokak başlarında sazımı çalsam
Anlatsam şu kiraz mevsiminin
Para kazanmak mevsimi değil
Sevişme vakti olduğunu...
Bir kere duyursam hele güzelliğini, tadını,
Sonra oturup hüngür hüngür ağlasam
Boş geçirdiğim bağırmadığım sustuğum günlere

Mezarımda bu güzel, uzun kaşlı boyacı çocuğunun
Oğlu bir şiir okusa
Karacaoğlan´dan
Orhan Veli´den
Yunus´tan, Yunus´tan...



Sait Faik Abasıyanık



Pazarlar sebzenin meyvenin her çeşidiyle doldu çok şükür, fiyatlar da düşüyor. İki haftadır artan çilek fiyatları bu hafta biraz düşmüştü. Geçen yazdan ne sakladıysak bitirdik, dondurucudaki domatesler erken bitince salçaya yüklendik. Son bamyayı pişireli sanırım iki ay oluyor. Bir pişirimlik kuru biber patlıcanım kaldı, pek değerli, tazesi gelse de kuru dolmanın yeri başka. Taze fasulyeye de kavuştuk, daha boncuk çıkmadı, Kızılcahamam'a çok var, bakalım nasıl pişecek? Taptaze patatesleri haşladık bir güzel salata yaptık, bol limonlu, onu sonra anlatayım. Dut sayıklıyor çocuklar, sabır diyorum. Kayısı da aldım ama biraz daha beklemekte fayda var.

Bu arada pazar esnafının bir uyanıklığı da aklınızda olsun: domates ve kayısıların üzerindeki şemsiyeye bir bakın ne renk? Belki dikkat etmişsinizdir, kırmızı şemsiyenin altında nasıl da canlı duruyorlar. 

Sabah serininde pazar işini halledip, çocukların meyveye yumuluşunu izledim keyifle, kirazların güzelliği karşısında da Sait Faik'i anmamak olmazdı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder