6 Nisan 2010 Salı

Tembel Necla !



Bir tek cumartesi sabahımız var erken kalkmak zorunda olmadığımız. Hafta içi okul nedeniyle erkenden ayaktayız, pazar sabahı da oğlan dershaneye, kız jimnastiğe. Cumartesi de boş sanmayın; öğlen servis gelir yaramaz oğlumu yine dershaneye götürür.
İple çektiğim cumalar içimde dilediğim saatte yatıp, dilediğim saatte kalkabilecek olmanın sevinci vardır. Gecenin orta yerinde uyanabilir,okuyabilir, yazabilir, en güzeli: sevgilimle sabahı karşılayabilirim.

Bir de sabah geç kalkma hevesiyle uykuya dalıp, kurulmamış telefon alarmları çalmamışken, çalması gereken saatte uyanmak yok mu? Uğraş uğraş uyuyamazsın. Yalnız ev halkının şansıdır bu. Tembellik yapma niyetim yoksa, dalarım mutfağa doyurucu, göz dolduran, bol karbonhidratlı bir kahvaltı hazırlarım onlara. Bugün ilk tarif tembel bir tatil sabahından. Gözünü açan :
-Çok açım.
Anne de tembel ya! Kolay, vakit almayan ancak; besleyici ve iştah açıcı bir şeyler koymalı miniklerinin önüne. Dondurucuya atılmış tek tük ne kalmışsa hepsini çıkarır, hafta içi yumurta yemeye fırsat bulamayan yavrularına kahvaltı pizzası yapar hemen. Adını böyle koydular, haksızlar mı?
Ne bulursa dolapta sucuk, salam, sosis, jambon hepsini teflon tavada, azıcık sıvıyağla çevirir, 3 yumurta, iki tepeleme yemek kaşığı dolusu un, yarım çay bardağı süt, bir çimdik de tuzu çırpıp, döker üzerlerine, mısır taneleri, bolca zeytin, haşlanmış minik küpler halinde doğranmış patates, yeşil biber, domates. Kapağını kapatır, en kısık ateşte usul usul pişirir. Pişmesine az kala rende kaşar da koyar, minikler afiyetle yer.



Tembel Necla, akşama da patatesleri kızartır, üzerine patlıcanları kızartır, sarımsaklı yoğurdu döker. Bonfileleri jülyen doğramış, azıcık sıvıyağda önce kızgın ateşte rengi dönene kadar çevirmiş, sonra altını kısıp pişmeye bırakmıştır. Suyunu çektiği halde hala pişmemişse yarım su bardağı kadar sıcak su katmış, piştiğinde de tuzunu ve kekiğini katmıştır. Eti de sarımsaklı yoğurun üzerine koydu mu, kızartma yaptığı yağda çevirdiği domates ve biberleri de tabağa serpiştirdi mi hazırdır çeltik kebabı.

Çeltik Kebabı sanal alemde Sofra Dergisi'ndeki haliyle dolaşıyor, bendeki eski sayısında İstanbul Princess Hotel'in mutfağından alındığını söylüyor. Şef patlıcan koymamış, ama ben patlıcan delisiyim, kızmaz herhalde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder