6 Nisan 2010 Salı

ASUDEDİR GÖNLÜM



portakal reçelli, çikolatalı cupcake (TARİFİ)
arpa şehriyeli, tavuk etli ,mevsim salata


Her zaman söylemişimdir ve söylerim de :
'' eğer gerçek sevgi varsa, Dostluk her zaman kaldığı yerden devam eder ''

18-19 yıl önce ilkokul sıralarında okul hayatlarının ilk günlerini yaşayan çocuklarımız sayesinde, tanışmıştık Çok sevgili arkadaşım Asuman ile. Yaprak rengi hüzünlü gözleri,doğal sarışınlığı,ismi gibi sakinliği, zarifliği ve nezaketiyle hemen gönlümün sarayındaki dost- arkadaş katına yerleşivermişti ta ilk günden.

5 yıl sonra da Antalya'ya yerleşmişler ve ayrı kalmıştık. Ama her tatil zamanında mutlaka araşır, Antalya'ya her gittiğimde ise mutlaka uğrardım bu sevgili yüreğe.

Yıllar birbirini kovaladı, ilkokul- lise- üniversite derken askerlik çağlarıda geldi geçti oğullarımızın. 2009 yazında bizleri mutlu eden bir haber geldi, ''tekrar İstanbul'a dönüyoruz'' dedi, Sevgili oğlu Bora' da Askerliğini yapacaktı bu arada.
Şükür taşındılar, hemde bir adım yamacıma yerleştiler, ne kadar mutlu olduk.
Zaten çok eski İstanbul'lular. Buralar da ,oturdukları yerde onlara ait sayılır dı.

Başladık sohbete.
'' Asucum ne güzel evin var, bahçene bayıldım, hele çardağına hayran oldum, havalar ısınınca otururuz değil mi ? ''
'' aa.. söylediği şeye bak ! tabiiki, Bora'da döner, senin karadutların gelir, hem sen ne istersen onu yaparız. Ahh.. Kar yağınca görmeliydin buraları ; Biliyormusun ? Ne çok özlemişim üşümeyi, karın yağışını -serinliği- yağmuru- caddeyi- boğazı- pazarları- ve her şeyi ....... '' dedi
''Özlenmez mi Asu'cum, Şehr-i İstanbul bura, uğruna nelerden vazgeçilmiş.
''haklısın '' dedi.... her zaman gözlerinde hep bir hüzün vardı, bakışlarıı öyleydi , ama o gün çok mutluydu, anlattıkça anlattı .

Bir süredir de Rahatsızdı sevgili arkadaşım , ziyaretimin amacı onu çok özlemekle hasret gidermekle beraber, geçmiş olsun da demekti.

Baharı hazır yaşamaya başlamışken, güzelim papatyalar, frezyalar ve mimozalar da odanın içinde mis gibi kokularıyla bize eşlik etti.
Hem 8 mart dünya kadınlar günüde gelmişti, mimozasız olmazdı bu arada :)

Gitmeden önce telefonda 'Bişey yapmayacaksın ' talimatımı vermiştim, çünkü ben hafif bir salata ve Antalya'lıya yaraşır cinsinden portakallı cupcakeler yapmıştım Asucuğuma.
Kahvelerimizi içtik, çayımızın yanına da sadece salatamızı aldık !
Sohbete de öyle dalmışız ki doyamadık, yeri geldi ben ona, yeri geldi O bana kıyamadı, ülkenin gidişatı bir asker kızı olarak onu, bir asker gelini olarakda beni öfkelendiriyordu, coştukda coştuk !!
Kahve molası verdiğimizde , gözüm tepsideki güzelim başak motifli örtüye takıldı, belliki annesinden kalmaydı ve ben buna bayıldım,
hararetle atıldım '' asucum, ne güzel bunları kullanman, lütfen geleneklerimizi yaşatalım, genç kızlarımıza hatırlatalım, güzellikle ısrar edelim ,bunlar çok kıymetli değerler, herşeyi bahanelerimizle zamana uydurmayalım , bırakmayalım özümüzü, unutturmayalım ananelerimizi ''
gözleri parladı, uzunca baktı bana, '' haklısın canım, çok da haklısın ''dedi güldü.

Ah birde şu akşam inivermeseydi daha neler neler konuşacaktık.... Ama olsun du, zaten artık bir adım öteyiz birbirimize.Yine devam ederiz, HEP ETMEDİK Mİ ?


Ne güzel tüm sevdiklerim yanıbaşıma yerleşiyor, yine çoğalıyorum.
Çünkü çok seviyorum eski dostlarımı, eski anılarımızı, unutulmaz dünlerimizi.
Onca yılın ve herşeyin tadı damağımdayken Vedalaşıyoruz,

O kadar sıkı sarılıyoruz ki....Keşke gitmesem..
Gözlerim biraz arkada, yemyeşil çimenlerin ortasındaki çardağa baka baka ayrılıyorum.. Nasılsa altında sözleşmemişmiydik ?......

SEVDİKLERİNİZ ÇOK OLSUN. İYİ HAFTA SONLARI ARKADAŞLAR.

ASUDE : farsça , rahat- sakin - sessiz- dingin- huzurlu demek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder