6 Nisan 2010 Salı

Dargın mıyız?


Ezginin Günlüğü söylerse bir de.


bu sabah uyanırken tam
karşıma çıktın
bu sabah uyanırken tam
kara karaydı gözlerinin akları
kara karaydı gözlerin

dargın mıyız, dargın mıyız, dargın mıyız yoksa, dargın mıyız?
bu sabah uyanırken tam

sana üryani eriği hoşafı yaptım
yanına domatesli pilav yemedin

durdun öyle karşımda mahzun
bana çok uzaklardan baktın
her bahar erguvanlar içinde yaşardık
bu bahar erguvan görmedim desem yeri

Can YÜCEL, babasıyla barışmak için, erik hoşafı yapmış, domatesli pilav yapmış, çare yok. Nazımız en çok sevdiklerimize geçer. Naz ederiz, küsmüş gibi yaparız bazen. Bazen de öyle kırılırız ki barışmak vakit alır. Bazen sevdiğimize, bazen çoluğa, çocuğa, illaki en sevdiklerimize. Tatlı bir bakış yeter bazen, bazen yeni gün, bazen bir çocuk oyunu. Ya da sevdiği bir lezzet. Çocuksa nazlanan, bir parça çikolata, bir dilim kek, bir park gezintisi mesela. Ya da bizim evin en sevileni makarna. Domatesli olur, peynirli olur, kıymalı, belki erişte. Ya sizin evde? Sizin hane üyeleri hangi lezzetle kolayca bırakır nazı?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder