5 Nisan 2010 Pazartesi

Dünden Bugüne, Bir de Hümeyra



Bir zamanlar ben yemek yapamazdım. Kurufasülye ya çok suluydu ya çok salçalı. Ya fazla pişerdi nohutlar ya diri kalırdı. Karnıyarık çok yağlı, renksiz, tatsız tuzsuz olurdu. Ama suç patlıcanındı, tadı yoktu zaten. Dolmaların içi pişmez, fazla piştiği de olur, hamur işi denemeleri fiyasko, kabarmayan kekler, tekrarlayan hayal kırıklıkları, dön dolaş aynı yemekler. Yanıbaşımda açma börekler, içli köftelerle, kısırla, kebaplarla damağı gelişmiş bir adam. Ses çıkarmıyor, hani keşke şöyle olsaymış diyor, yiyor yaptığım rezalet yemekleri. Yan komşu kek getirmiş bir fırın kabında, boş iade etmemek gerek. Necla irmikli sütlü bir tatlı yapıyor, gazete köşesinden bir tarifle. Sanki çok güzel yapacak bir de kendi yaratıcılığını katıyor, toz fındık ekliyor. Tatlı demek zor, renk kahverengi. Sütlü tatlı başka renkte olmalıydı yahu. Epey sürdü bu durum, üç beş sene. Nasıl gururlanmıştım evimize badanaya gelen usta iki

üç günün sonunda eşime şöyle demişti:

- Abi çok şanslısın, yengenin yemekleri çok lezzetli.

Erekler nedense böyle tepki veriyorlar, daha sonra başkasından da duydum aynı sözü. Neyse, artıkım rahatım, güvenirim kendime yemek konusunda. Eleştiriyi de kendim yapmalıyım, başkaları söyleyince bozuluyor, hatta sinirleniyorum.- İfot kadar değil tabii. -Arada tutmadığı da olur elbet olmaz mı? Herkes memnun, yalnız sevgilimin bizim kızın öğrencek yemeklerini yemeye niyeti yok hiç. Çekemem diyor, kocası yesin onları. Bakalım heves eder mi, mutfağa girer mi bilinmez. Ama bildiğim bir şey var, zevkle yiyecek kızının yemeklerini, nasıl olursa olsun.

Şimdi etli nohut yemeğinin tarifini de vereyim kısacık. Nohutları akşamdan ıslamalı. Sıcak suya ıslayıp, azıcık da tuz serperseniz çabucak yumuşadığını göreceksiniz. Sabaha nohutları düdüklüde az suyla on dakika haşlayın. Çünkü nohutun düdüklüde pişme süresi kırk dakikadır. Kuzu eti kullanırım ben. Kuzu da yarım saatte pişer. Boşalttığınız düdüklüye biraz sıvıyağ koyup kızdırın. Kızgın yağa eti katıp çevriştirin, renk değiştirip kabuk bağladığında yemeklik doğranmış kurusoğanı ekleyin. Birlikte sarartıp, salçasını katın. Salça ile de biraz kavurduktan sonra bir tatlı kaşığı kadar un katıp, karıştırın. Un güzel kıvam bulmasını sağlayacak yemeğin, kurufasülyede başka sulu yemeklerde de kullanabilirsiniz. Hemen sıcak suyunu verip, nohutları katın, tuzunu ayarlayın. Buharı çıktıktan sonra yarım saat pişirin. Süre sonunda kapağını açın, suyunun kıvamını kontrol edin. İstediğiniz koyulukta değilse altını kuvvetli açıp, kapağını kapatmadan kaynatın. Afiyet şeker olsun.

Bu arada İfot demişken eskilerden güzel bir şarkısını dinlemek isterseniz buyrun Hümeyra'nın güzel sesine. (İzlemeseniz de olur, dinleyin yeter.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder