6 Nisan 2010 Salı

Hayırdır inşallah, hayırdır in-şal-lah!


Hayırdır İnşallah, hayırdır in-şal-lah!

Bu pasta da neyin kutlaması acep? Bu hatun habire sorup duruyor bugünlerde? Sıktı mı sizleri? Neyi kutluyor ki?

Birsen'ciğim bildi bile. Bugünlerde Narince aranıza katılalı bir yıl oluyor. Öyle yan tarafta aylara göre sıralı arşive bakıp da aldanmayın. Hesabı aldıktan sonra, şablondu, kayıt göndermeyi öğrenmeydi derken iki ay geçti. Ben bu arada denemeler yaptım, şiirler, fotoğraflar koyup oynadım durdum sizden habersiz. Sonra bir bir tarifler ekledim kayıtları düzenleye düzenleye. Sizlere ziyaretlerim başladı, sonra sizler beni tanımaya başladınız derken bir yıl geçiverdi.
Son kayıtta blog hazırlamanın zorluğundan bahsederek konuya yanaşmak istedim aslında. Bindik bir alamete, gidiyoz kıyamete hesabı, devam ediyoruz. Seviyorum bu meşgalemi. Bugüne dek hiç hobim olmamıştı diyebilirim. Okul bitip de hemen çocuk yapınca, ikisi de peş peşe gelince, kendine ayıracak vakti kalmıyor insanın. Çocuklar kadını eve bağladığı gibi, bırakmıyor kendi için bir şeyler yapsın. Narince uzun yıllardan sonra yalnızca kendim için, kendimi mutlu etmek için yaptığım ilk iş. Bu yüzden benim için özel, anlamlı. Beni bu işe itekleyen, hesabı aldıktan sonraki oyalanmalarımda sabırsızlanan, hadi hadi diye dürtükleyen sevgilime teşekkür ederim. Beni her zaman ziyaret eden, değerli yorumlarını gönderen, görünmediğimde halimi hatırımı soran siz değerli komşularıma da teşekkür ederim.

Zevkle, her gün öğrenme, daha güzelini yapma arzusuyla devam ediyorum yazmaya, oluşturmaya. Nereye varır bilmiyorum desem yalan olur. Ben gücüm yettiğince, ayakta kaldığım sürece burada olacağımı hissediyorum. Sizleri de hep yanımda bilmek istiyorum değerli komşularım. Biliyorum çok soru sordum bugünlerde, son olsun bunlar. Fikirlerinizi rica ediyorum. Narince'nin bir tarzı var mıdır? Varsa, seviyor musunuz? Arada huysuzluğum tuttuğunda size yakınmalarımdan rahatsız oluyor musunuz? Size Narince'yi sorsalar nasıl tarif edersiniz? Ya da daha az konuş, çok tarif ver mi dersiniz?



Pastanın orijinal ismi: Tranches a la Tsigane (Pasta Dilimi Zigan) Pastanın çingenelerle ilgisini yazmamış usta, ama ben tadını söyleyeyim, çok güzel.
Keki yumuşacık, nemli, üzerinde çalışmaya müsait. Asıl tarifte olmayan kakao ve kıvamı ayarlamak için kattığım su benim eklememdir. Bundan sonra da başka pandispanya denemeyi düşünüyorum . Ara katlarda ve üstte ise çikolata ganaj kullandım. Nefis oldu, nefis!

Pandispanya Malzemeleri:

  • 50 gr tereyağ
  • 50 gr pudra şekeri
  • 5 yumurtanın sarısı
  • 5 yumurtanın beyazı
  • 50 gr erimiş bitter çikolata
  • Bir tepeleme yemek kaşığı kakao
  • 3 yemek kaşığı su
  • 80 gr toz şeker
  • 100 gr elenmiş un

Çikolata Ganaj İçin:

  • 400 ml. krema
  • 200 gr bitter çikolata

Hazırlama:

Tereyağını ve pudra şekerini çırpın. Teker teker karıştırarak yumurta sarılarını ilave edip yedirin. Ben mari usülü erimiş çikolatayı da katıp, karıştırın.

Yumurta aklarını toz şekeri yavaş yavaş ekleyerek çırpın, kar yapın. Yumurta sarılı harcın içine önce kar yaptığınız akları, sonra akıtırcasına unu ilave ederek yedirin. Yağlı kağıt serdiğiniz büyük fırın tepsisine dört milim kalınlığında düzgünce yayın. 200 derecede önceden ısıtılmış fırına verin, sekiz dakika pişirin. Fırından alıp soğuyunca, hatta ertesi gün, altı eş parçaya böldüğünüz katları aralarına çikolata ganaj sürerek birleştirin.

Hem bu lezzetli dilim pastayı Bir Dilim Lezzetler Etkinliği İçin Uzak Köşe'ye göndermeyi de unutmayalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder