8 Nisan 2010 Perşembe

ŞEKERDEN ADAMLAR


Efendiiim....... duyamadım. Kardan adammı? Hayır hayır.. bunlar şekerden adamlar. Hemde çok şekerden adamlar:)
Kar en sevdiğim doğa olayıdır. Her kış şööyle lapa lapa kar yağsa, camın önüne otursam, çayım elimde, geleni geçeni hatta geçemeyip düşe kalka yürüyeni izlesem diye, bencilce duygulara kapılrım. Sonra aklıma evsiz, yurtsuzlar, sokak çocukları gelir. Ben bunları dilerken acaba onlar ne yapar, ne eder? Dua ederim onlar için. Çünkü yapacak bir şeyim yoktur.Her kış aynı duyguları yaşarım. Kar yağsa.... kardan adam yapsak..........
Bu sene karın yağmasını beklemek istemedim. Hazır yılbaşı havasına da girmişken. Evde uzun süredir bekleyen marshmallowlar bayatlamadan, nerede gördüğümü hatırlayamadığım şekerden adamları yapayım da hiç değilse bunlarla şimdilik kendimi avutayım istedim.
Marshmallowları üst üste koydum, çikolatadan ve çörekotundan göz ve ağız yaptım. Uçları karanfil aromalı kürdanlardan kırıp, havuç burun görüntüsü vermeye çalıştım. Çubuk krakerlerden kol yaptım. Hani çalı çırpı takarız ya kol yerine. İşte öyle görünsün istedim. Sonra şeker hamurundan şapka ve atkı. Onlar olmadan olur mu hiç?Oturdum uzun süre onları izledim. İçimi çocukça sevinçler bürüdü. Galiba ben hiç büyümeyeceğim.Sonra ne mi oldu? Sabah ben çıkarken öyle güzel güzel masanın üstünde duruyorlardı. Ama eve döndüğümde nerede olacaklarını kestiremiyorum. Muhtemelen Bora'nın midesine çoktan yerleşmiş olacaklar.......



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder