6 Nisan 2010 Salı

Abartının Çilekli Hali


Kendini anlatma konulu ebelere eklemeliydim: vur dedi mi öldürürüm. Çilekler çıkmış, tatlı renkleri ve kokularıyla karşımda süzüm süzüm süzülürlerken, çocuklar anne çilekli bir şeyler yap diye eteklerimi çekiştirirken boş durabilir miydim? Sevgilim gelirken çilek getir dediğimde manalı manalı yüzüme bakıp:

- Ne yapacaksın ki? demişti.

- Hiiç çocuklar yer diyebildim kem küm ederek.

Geçmiş olsun dileği için bir şeyler yapmak şarttı, benim niyetim bozuk değildi. Hakkaten! E mademki yapacağız, çocuklara yapmadan olur mu? Olmaz, eve de yapmalı bir tane. Velhasıl iki tart, artan hamurlar ve krema ziyan olmasın diyerek de küçük tartöletler çıktı ortaya. Bir günde silip süpürüldü ortalık. Sormayın, kalmadı hiç geriye. Tarif daha öncekiyle aynı, hamura bu sefer kabartma tozu hiç koymadım, teflon kalıbı yağlamadım. Yapışmadan kolayca çıktı. Tabii fırından çıkan hamurun biraz beklemesi gerek, acele eder de kuruyup kendine gelmeden kalıptan çıkarmaya kalkarsanız taban kırılır. Jölenin rengi neden o kadar canlı diye soracak olursanız, gıda boyasından değil. Şeffaf tart jölesini, içinde böğürtlen beklemiş vişne likörü ile pişirdim, kıpkırmızı oldu böyle.

Jöleli tariflerinizi bekliyorum, tek tek geliyorlar, renkli, bol meyveli fotoğraflar.

narince.narince@gmail.com

Ama bu tarif Porselen Demlik Çay Saati Etkinliği için Lezizce'ye gidiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder