6 Nisan 2010 Salı

Açlık Ve Yoksullukla Mücadele Günü


Uluslararası dengesizliği bir yana koyup kişisel anlamda yapılabileceklere göz gezdirirsek eğer..
Ben bu konuyla ilgili yazıyı,hayatı boyunca sürekli maddi imkansızlıkla savaşmış başka birinin düşüncelerinden,duygularından bir kaç cümleyle yazmak istedim..Duygularını şu şekilde aktarmış:
Yoksulluk hayata acizlik..Yoksulluk acı..Yoksulluk horlanmak,çaresiz kalmak,ama gururlu olmak..Bunu hayatında hiç br dönemi yoksul olarak yaşamayan bilemez.
Yoksulluk dünyanmızın en büyük sorunlarından biri.Geleceğin en büyük düşmanı ve savaşıdır.Yoksullukla mücadele tüm insanların çok kolay bir şekilde başedebileceği bir şey aslında.İş imkanı yaratarak örneğin..Çözümü çok uzaklarda aramak yerine herkes kendi imkanları dahilinde bir şeyler yapmaya çaba göstermeli.Dinimizde de buyurduğu gibi ilk önce en yakınındakine az da olsa yardım ederek..İncitmeden ,başlarına kamadan yardım ederek..Böylece devletin işi de halkın yardımıyla hafifleyecektir.İnsanlar insanlıka dına elele vererek olanın olmayana yardımı düşüncesiyle hareket etmeliler.Biraz çabayla açlık,yoksulluk denen bir şey kalmaz inanaınki..Bir gün herkes yoksul olabilir,aç kalabilir.Bunu unutmamak gerekir.
Bu mücadele hepimizin sorumluluğudur.Açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayan insanların sayısının hızla artması durumun önemini çok net göstermektedir.Geçim araçlarının nüfusa oranla azlığı değil fazlalığıdır yoksulluğun en büyük nedeni.İşçilerin bir bölümü günde 18 saat çalışırken diğer bölümü işsiz ve açlıktan ölüyor.Sosyal hareketlere katılımla,işbirliğiyle herkesin ortak bir yaşam standardına sahip olmalarına manevi destek verilmeli.
Sıcacık evlerimizde ,televizyon karşısında ne yesek,ne içsek diye düşünüp rahat ediyorken,açlıktan kaç bebeğin,kaç çocuğun yaşamını yitirdiğini hatırlayarak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder