6 Nisan 2010 Salı

İyi Geliyor


Çok şükür görünmediğimde halimi hatırımı soran komşularım vara sanal da olsa. Yoğun bir hafta tutamadığım bir hızla akıp geçti. Zaman mı hızlı akıyor, ben mi yavaşım bilemedim. Koşturup durdum. Yarışma sever, sahne sever kızımızın peşinde çoğunlukla. İki aşamalı bir yarışma, bir il geneli üçüncülük ödülü, oğlanın üç yazılısı, tarifi not edilmediğinden unutulmuş bir kek, aldığım bir e-posta ile yaşanmış kararsızlık ve birkaç güne sığdırılmak zorunda kalınan bir ön hazırlık sığdırdım haftaya. Aceleye de gelse içe sinen bir çalışma oldu ancak; pazartesiye dek ağzımdan laf alamazsınız.

Hafta sonuna kapağı attık, azıcık dinleneyim derken bugün de başıma iş açmaktan geri durmadım tabii ki. Geçen yıl ithaldir, kesinlikle paslanmaz denilen, benzerlerinden daha fazla para ödeyerek satın aldığım bulaşık sepeti vb. mutfak aksamları kış boyu ihmal edilince paslanıverdi. Franke'nin inox pastası da sorunu gidermeyince, kostitle kaldık baş başa. Üst üste giyilmiş iki eldiveni bile çabucak delen kostit, büyük oranda problemi çözdü. Ancak Necla, sankim çamaşır suyuyla oynarmış gibi, bana bir şey olmaz deyip, yırtık eldivenle devam etti işe. Habire sürdüğü kremler fayda etmiyor. Soluduğu kostit yüzünden, zaten karışık olan kafası bir de dumanlandı. Kafası öyle dolu ki salı olan ortodonti randevusuna cuma sabahı yetişmeye çalışırken yoldan döndü. Hengame hayat kelimesini tek başına karşılayabilecek bir sözcük müdür yoksa? Hatta sözlüklere hayat kelimesinin karşısına mı yazılmalıdır? Bir dilim kek, taze sıkılmış portakal suyuyla iyi gelebilir mi bulanık zihinlere?

Doğaçlama yapıldığından, canım nasıl isterse keki olduğundan, fırsat bulunmadığından tarifi yazılmamış olsa da aşağı yukarı tarif edilemez mi blogda? 4 yumurtaya bir buçuk su bardağı şeker katmıştım. 1 su bardağı süt, 100 gr oda ısısında tereyağı, yarım su bardağı sıvıyağ. Evde olsa olsa 50 gr gelecek kadar bitter bulmuştum. Ama ısrarlıyım çikolatalı olacak bu kek, yarım kalmış bir bitter çikolata sosun paketi geçiyor elime, toz karışımı katıyorum, ununu, kabartma tozunu, rengini kakao ile istediğim gibi ayarlıyor, iki avuç da ceviz atıp veriyorum fırına. Yumuşacık, çikolata kokulu bir kekim oluyor. Açlık hissimi bastırıyorum bununla gelip gidip. Bir de kurabiye sözüm var kızın sınıf arkadaşlarına, yapasım yok. Sözümü tutmadığım görülmemiştir lakin, hem bulutlar dağılır belki?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder