6 Nisan 2010 Salı

İyi Bayramlar



Bitanem küçüğüm büyüyünce veteriner olmak istiyor. İlk seçtiği meslek annelik idi. Kızım anne de ol, başka iş de beğen kendine derdik, yine de ikna edemezdik.
-I ıh! Ben anne olcam!
Sonra dansözlük, şarkıcılık gibi mesleklere göz attıysa da beş yaşında veterinerlikte karar kıldı. O gün bu gündür de vazgeçmedi. Veteriner olunca hep hayvanlarla oyun oynayacağını zannediyordu, şimdi iğne, ilaç, ameliyat kısmını da kavradı çok şükür.

Yüreği bu kadar hayvan sevgisiyle dolu küçüğe gel de açıkla et konusunu. Eti yiyor yemesine ya, şöyle zannediyordu: Kurban bayramında koyunlar geliyor, bize biraz etinden veriyor, sonra kesilen yerlerine dikiş atıp gönderiyoruz. Küçük yalanımız, babasının eşsiz mangal ziyafetleri ve kurban bayramlarında gösterdiğimiz üstün gayretler sonucunda et yedirdik yavrulara. Zira aynı küçük yalanı oğlana da söylediydik.
Paça çorbasını severek yiyor küçük Ayşesu. Soruyor arada, anne bu ne?
-Güzel kızım yediğin hayvanın ayakları.
Nasıl derim?
-Bitanem, buna paça denir, fabrikada üretilir!

Ve günlerden bir gün, birinci sınıfta iken, öğretmeni sorar:
-Bana fabrikada üretilmiş bir şeyler söyleyin bakalım.
Ayşesu söz alır:
-Paça öööğretmenim!

Ertesi gün gidip durumu açıklamam gerekmişti.

Şimdi mi? Biliyor, her şeyi biliyor, problem yok. Ne et yeme konusunda, ne de güven konusunda.

Kurban Bayramınız kutlu olsun. Çok çok et yiyin, baklava, çikolata,sarma yiyin. Yoksulları unutmayın! Yumuşacık kavurmalar yapın, iri kemikleri haşlayın, tirit yapın, mangalınız hep yansın.
Birinci gün evdeyiz, ikinci gün sabah erkenden Kızılcahamam yolunda. Pazarertesi öğleden sonra görüşürüz, sağlıcakla kalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder