6 Nisan 2010 Salı

Minik Tırtıl



Küçük bir kız çocuğuydum. Nisan yağmurlarını hiç mi hiç sevmezdim.Her gün yağmur yağardı, çamuru ve çamurlu aykkabılarımı sevmezdim, ağırlaşan ayakkabılarımı. Günlerce dua ederdim: 23 Nisan'da yağmur yağmasın diye. Bahar olsun isterdim, yaz olsun, cicilerimin içinde üşümeyeyim isterdim. Annem içimden bir kat daha giydirmesin isterdim. Ve her 23 Nisan'da yağmur yağardı. İncecik, karpuz kollu, kabarık etekli cicilerim ve içimdeki kat kat giysilerle giderdim bayrama .Öğleden sonra açan güneşe çok kızardım. Niye sabah uğramadın sanki? Bahar yağmurlarını özler oldum şimdi. Yağsın istiyorum, yağsın, yağsın, yağsın. 23 Nisan'da küçük bir mola versin ama.


Yine yağmurlu bir bayram bekliyor çocuklarımızı; öyle diyor hava durumu raporları, sanki yağmursuz bir bayram geçirdik de. Diyor ya, minikler yine aldırmayacaklar yağmura. Hızlanan provalarla az çok fikir edindik bu yılın bayram gösterilerine dair. Bolca küçük Hadiseler göreceğiz. Soğuğa aldırmayan, izlenmeye bayılan küçük kadınlar. Düşük belli Hadise pantolonları, açıkta göbekleri, belki yüzlerindeki komik makyajları ile. Öğretmenlerimizin çocukların pop idollere olan sempatisini daha da güçlendirecek çalışmalardan uzak durmalarını isterdi gönlüm. Her bayram Kenan Doğulu, Tarkan, Hepsi vb. bir dolu kulak tırmalayan şarkı eşliğinde danseden çocukları görüyoruz. Rondlar hazırlasalar istiyorum, minik piyesler, fıkralar. Kuru bir nostalji arzusu değil benimkisi. Ben çocuklarımı olabildiğince korumaya çalışıyorum ucuzluktan, basitlikten; öğretmenlerin de aynı dikkati ve özeni göstermesini bekliyorum sade.

Ama sitemi fazla uzatmayacağım. 23 Nisan'dır yarın, bayramda sızlanmayayım diye. Bugünden kutluyorum, malum sabah erkenden kalkacak, okula gideceğiz. Küçük kızım şiir okuycak haykıra haykıra. Oğlanın ilk bayramlarında, her etkinliğinde, her gösterisinde zırlardım; ne zaman büyüdü bu diye. Artık alıştık, ağlamıyorum öyle. Zaten anaokulunda ilk 23Nisan'ında kabakulak geçirdi, günlerce hazırlandığı gösteride yer alamadı. İkinci bayramında yine hastaydı, yüksek ateş, burun akıntısı yatıyordu evde. Şükür biraz büyütüp adam ettik de eskisi kadar sık hastalanmıyor.


Ben yine konuyu dağıtmadan bitireyim. Sevimli tırtıl minikler için. Meraklı Minik'in ilk sayılarından birinde görmüştüm kendisini. Biraz ukela, havalı bir hali var değil mi? Çocuklara Cicili Bicili Etkinlikler'e yollamalı bunu.


Bayramınız kutlu olsun küçük hanımlar, küçük beyler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder