6 Nisan 2010 Salı

Nişastalı Kurabiye


Günlerce şikayet edip, sonunda yaza ve sıcağa kavuşmuşken, iki günlük tatille rehavetimiz hat safhaya ulaştı. Oğlanın yaklaşan sınavı heyecanı arttırıyorken, sıcakla gevşeyen hanımlar beyler ders çalışmak üzere masa başına yanaşmaz oldular. 19 Mayıs gösterileri için yapılan çalışmalar da devreye girince, okulda derslere mola verildi.

Bizim oğlan bilgisayarın başından kalkmaz olmuş, Metin 2 denen oyun bütün hücrelerini sarmış. Telefon durmadan çalıyor, arkadaşlarıyla online oynadıklarından:

-Bilmem ne köyünün orada buluşalım,

-Düğüne gidelim

-Ben şunu satıyorum

-Ben bunu alıyorum

türünden anlamadığım pek çok telefon konuşmasına şahit oluyorum.

Evladım sınava az kaldı, biraz daha az oynasan, yazın doya doya oynarsın, yapma, etme feryatlarım bir kulağından girip diğerinden uzay boşluğuna karışırken, küçüğümün rahatsızlığı dikkatimi ona vermem gerektirdi. Bu da bizimkinin canına minnet tabii. İki test çözüp, oyunu hakettim diye başlıyor klavye üzerinde parmaklarını dolaştırmaya.

Dershane programı yoğunlaştırma, sene başında ilk işlenen ünitelere dönmek niyetindeyken; sınav sonrasına bırakılmış diş telleri için yapılması şart koşulmuş dört dolguya, okulda yapılacak kermese yetiştirilecek elmalı turtalara , kızın gidecem de gidecem diye tutturduğu okul pikniğine zaman ayırmalıyım.

Oğlanın gönlünü etmeli, ağamsın, paşamsın, bitanemsin, çalışırsan şöyle olur, çalışırsan böyle olur diyerek kanına girmeli, defter kitabın başına oturtmalıyım. Sıcakta bilgi depolamak içimi öğğğ kıvamında tutsa da belli etmemeliyim.

Kızı ilk girdiği testlerde yeterli bulunup tekrar davet edildiği Bilim ve Sanat Merkezi'ne mülakata götürmeli, heyecanımı ve umudumu içimde saklamalıyım.

Bu arada yemeği, işi gücü, blogu ihmal etmemeli, ağızda dağılan kurabiyeleri eksik etmemeliyim mutfaktaki kek fanusunun içinden.

Yıllardır yaptığım, her yiyenin tarifini istediği, okul kermeslerine yaptığımda en önce biten, tekrar tekrar satın alınan, patenti Dr. Oetker küçük poşetlerinden nişastalı kurabiyeler şöyle yapılıyor:

Malzemeler:

250gr oda ısısında margarin

1 su bardağı pudra şekeri

2 yumurta

1 paket şekerli vanilin

4-4,5 su bardağı mısır nişastası

1-1,5 çay bardağı un

1 paket kabartma tozu


Bu ölçülerle iki tepsi kurabiye çıkıyor. Önce margarin ve pudra şekerini yoğurup sonra diğer malzemeleri sırayla ekleyin. Hamur topak topak gibi olsa da endişelenmeyin, toparlayacaktır yoğurdukça. Elinizle yuvarlayıp yağlanmış ya da yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizip önceden ısıtılmış oldukça sıcak, 225 derece gibi fırına verin. Hamura başka şekiller vermeye çalışmayın, o yine bildiğini yapıp yuvarlak şekil alıyor. Pembeleşmeden, henüz beyazken alın fırından on on beş dakikada pişer zaten. Soğuyunca üzerine bolca pudra şekeri serptiğinizde kurabiyeler hazırdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder