6 Nisan 2010 Salı

Gökçeada

Karadut Dondurması

Gökçeada gezisi gayet güzel geçti,hava önce biraz serindi ama sonra çok sıcak oldu.Gökçeada'ya ilk kez gittim.Gelibolu yarımadasındaki Kabatepe Limanından arabalı vapura bindik.Yolculuk 1 saat 15 dakika sürdü.İstanbuldan Kabatepe limanı yaklaşık 350 km. kadar sürüyor.Daha önce Bozcada'ya gitmiştim ve deniz suyunun soğukluğu nedeniyle çok çabuk oradan uzaklaşmıştık.Çocuklar malum serin suyu pek sevmiyorlar.
Gökçeada'da kaldığımız otel'i bu sefer havuzlu seçtik ki,deniz suyu soğuk olursa en azından çocuklar havuza girebilsin .Masi Otel umduğumdan da güzeldi.Otelin konumu Gökçeada'nın balkonu denilen Eski Bademli Köyünde.Kuzey Ege'de olduğunuzu hiç unutmuyorsunuz hem su sıcaklığı hem de rüzgarı çok güzel.Özellikle benim çok hoşuma gitti.Gökçeada sakin,dingin ve bakir koyları olan bir yer.Sokakları sessiz ,kuş sesleri ve böcek seslerinden başka bir şey duymak pek mümkün değil.

Gökçeada  Hotel Masi
Masi Hotel - Eski Bademli Köyü
Masi Hotel
Otel çalışanları çok güler yüzlüydü.Erdem Bey'e ve Çağla Hn.'a yardımlarından dolayı çok teşekkür ediyorum.Kaldığımız oda otelin en güzel odasıydı.Kaldığımız oda Semadirek (yunan adası) adasını görüyordu. Semadirek adası denizin ortasında bir dağ gibi yükseliyor.Zirvesini bulutlardan dolayı çok net göremedik.Gökçeadaya sadece 14 mil uzaklıkta.Mitolojide Tanrı Poseidon'un Troya Savaşı'nı Fengari'nin zirvesinden seyrettiği söyleniliyormuş.Otelin bahçesi geniş ve rahat,bahçeden bulunan hamak ve sallanan salıncak dinlenmek ve güneşin batışı için muhteşem bir dinlence yeri.Çocuklar bahçede top oynarken sizde günbatımının keyfine varabilirsiniz.Otel'in bir butik otel olduğunu unutmamak lazım.Fazla bir beklenti olmadığı sürece her yerde rahat edilebilir bence.Hijyen konusunda son derece temiz bir oda da kaldık. Selilütler ve kilolar bu tatilde hiç sorun olmadı,otelde tek başımıza kaldık sayılır.... Klasik bir anne gibi güneşlendim ve yandım,kollar ve sırtım kıpkırmızı diğer yerler bembeyaz. :)
Türkiye sınırları içinde güneşin en son battığı yerdeydik o yüzden ben halimden oldukça memnundum.Otelden güneşin batışı muhteşem gözüküyor.Konaklama konusunda çocuklarla rahat edebileceğiniz bir yer. Türkiyenin en büyük adası,su kaynakları ile sizi çok etkileyecek.

Kaleköy
Eski Bademli Köyü
Eski Bademli Köyü

Gökçeada'da yüzyıllık zeytinağaçları,özgürce dolaşan keçiler beni yol boyu şaşırttı aslında.Her yer kekik ve taze ot kokuyor.Su kaynakları bakımından da oldukça zengin bir ada.Her yerde memba sularının aktığı çeşmeleri görebilirsiniz.Serinlemek oldukça kolay bu ada da.
Gökçeadaya varır varmaz,otele gidip yerleştik,otel bomboştu.O kadar hoşuma gitti ki anlatamam.Sanki otel ve havuz bizimdi.Son güne kadar bu şekilde geçti.Kendi kendimize rahat rahat eğlendik.Havuz kenarındaki şenzloglar hep bizimdi :)
Ertesi gün denize nerelerde girilir diye sorduk soruşturduk.Aydıncık Plajının en güzel koylardan biri olduğunu öğrendik.Aydıncık plajına sörf cenneti denilenibilir.Sörf yapanları seyretmek çok güzeldi.Aydıncık plajına yakın tuz gölünün manzarası inanın harika.

Gökçeada-Aydıncık Plajı
Aydıncık Plajı
Aydıncık Plajı
Tuz Gölü

Tuz gölü her iki taraftan rüzgarın yığdığı kum seddinin sadece deniz suyu ve yağmurla dolması ile oluşmuş bir göl.Çevresindeki bitkilerin çiçeklerin çürümesi ile siyah bir çamur oluşmuş,bu çamurun şifalı olduğuna inanılıyor ve bazı hastalıklara iyi geldiği düşünülerek vücuda sürülüyor.Bizde gidip çamurları vücudumuza sürmekte pek gecikmedik :) Çocuklar gölde çok eğlendi.Bora bizim çamurlu halimize çok güldü.
Ertesi gün Laz Koyu'na gittik.Gerçekten mutheşem bir yer.Kimsenin sizi rahatsız etmeyeceği ,güneşle başbaşa kaldığınız bakir bir koy .Laz Koyunda yemek ve su ihtiyacınızı karşılamak için ufak bir barakada bulunuyor.Ada'da bunun gibi bir sürü bakir koy var.

Gökçeada-Laz Koyu
Laz Koyu
Ada'nın nüfusunun yarısından fazlası askerlerden oluşuyor.Tahmin ediceğiniz gibi özel bir konumda olan ada'da askeri bölge görmemek imkansız.Ada'da nerede denize giriceğinizi şaşırıyorsunuz.Diğer koylara'da kısa kısa uğradık.Diğer koyları'da ben çok beğendim.Arabanızda güneş şemsiyeniz varsa her yerde durup denize girebilirsiniz.Zaten gittiğiniz bir çok koyda şemsiye yada şezlong kiralamakta mümkün.

Semadirek Adası
Gökçeada - İnce Burun
Gökçeada-Tuz Gölü

Gökçeada'da rüzgar kuzeyden estiğinde güney koylarına,güneyden estiğinde kuzey koylarında denize girmek mümkün.Gökçeada'da Ziraat ve İşbankası şubeleri mevcut sadece.Adanın florasındaki bol kekikten dolayı az miktarda üretilen kekik balını bulursanız mutlaka alın.Zeytinyağı oldukça güzel.Merkezde özel tadım merkezleri bile var.Organik tarım üzerinde inanılmaz bir büyüme kaydetmişler ,merkezde bulunan Ekozey'den hediyelik zeytinyağlarımızı aldık.Gökçeadanın zeytinyağı,düşük asit derecesi ve organik olması sebebiyle çok değerli.Kekik,zeytinyağı sabunları,adaya özgü karadut reçeli,ev şarapları,domates,incir ve kabak reçelleri bunlardan bazıları.Hatta zeytin reçeli ve kabak reçeli bile var.Keçi peyniri ise tek kelime ile şahane,benden söylemesi.Gökçedada kaldığımız süre içinde öğle ve akşam yemeklerimizi merkezdeki lokantalarda yedik.Merkezdeki Ecem mantı evi ,ve Çakır'ın yeri oldukça güzel ve temiz.


Rum evi Eski Bademli Göçeada
Zeytinliköy Gökçeada
Dereköy Gökçeada
Aya Marina Kilisesi
Dereköy
Dereköy

Gökçeada Menüsünde denediğim lezzetler arasında kılıç şiş en sevdiklerim arasındaydı.Cicirya ise rum mutfağına ait bir çeşit pizza, keçi peyniri ile yapılıyor.Adadan toplanarak yapılan Karadut dondurmasına ise bayıldım.Eve dönene kadar hemen her gün yedim denebilir :) Meyveli dondurmaları sevmiyor olmama rağmen resmen dut yiyormuşsunuz gibi oluyor.Anlatırken bile ağzım sulandı :))Tüm dondurma çeşitleri doğal meyvelerle yapılıyor.Meydani pastanesinde oturup dondurma yemenin keyfi çok başka.Meydani pastanesinin sattığı kavala kurabiyesinin bir benzeri olan "efibadem"kurabiyesi de oldukça lezzetli.Dönerken hediye olarak alabilirsiniz.

Dibek KahvesiEfibademAdanın organik zeytinyağları çok özel

Gökçeadanın ünlü dibek kahvesini Zeytinliköyde içiliyormuş.Bizde denemek için fırsat kolluyorduk zaten.Bir sürü kahve var,tek tek hepsini denedik.Bartholomeos'un Evin'de Madam Amirsa'nın dondurmalı sakızlı muhallebisi ise şahane.Panayot ustanın dondurmaları ise enfes.Ama dibek kahvesi'nin en güzelini Madamın Kahvesinde içmelisiniz.Zeytinliköy bir harika ,insanın burada ömrü uzar.Keşke mümkün olsada oralara yerleşsek.

Gökçeada-Dibek kahvesiDibek kavesi
Dondurmalı Sakızlı MuhallebiZeytinliköy
Bademli KurabiyeKılış Şiş

Madamın Kahvesini şu anda Madamın oğlu Kosta işletiyor.Uçak mühendisi olan Kosta 6 ay Gökçeada'da 6 ay yunanistanda yaşıyormuş.Dibek ,kahvenin öğütüldüğü için oyulmuş yakpare taşın ismi.Dibek kahvenin lezzeti her gün taze taze dövülerek hazırlanmasından kaynaklanıyor.Madamın Kahvesi'nin lezzeti şimdiye kadar içtiğim en güzel kahveydi diyebilirim.

ZeytinliköyZeytinliköy
ZeytinliköyMadamın Kahvesi
ZeytinliköyZeytinliköy

Beşiktaşlı Hristo'nun yeri'de çok güzel.Çok güler yüzlerle karşılandık.Dibek kahvesi ve dondurmalı sakızlı muhallebi oldukça ucuz diyebilirim.
Orhan Karatay(Nefise Karatay'ın babası)onunda kahvesi ve dondurması çok lezzetliydi.Orhan amcanın sohbeti çok tatlıydı.Oraya kadar gitmişken her gün bir başka nokta'da kahvenizi içebilirsiniz.

Bartholomeos 'un evi Zeytinliköy Gökçeada
Gökçeada-Tepeköy

Tepeköyde bulunan Çınaraltı denilen bir piknik alanı var,burada bulunan çınar ağacı tam 625 senelik .Muhteşem güzellikte bir yer.Çınarın altındaki çeşme'den buz gibi su akıyor serinlemek için mutlaka uğrayın.Tepeköyde bulunan Baba Yorgo ev şaraplarındanda satın alabilirsiniz.
Dereköydeki en büyük çamaşırhane ise çok otantik.Gökçeada'da suyun henüz evlerde akmadığı zamanlarda kalma bir çamaşırhaneymiş,toplu olarak çamaşırlar burada yıkanırmış.

Cicirya

Gökçeada'da Yapılması Gerekenler:

- Meydani Pastanesinde Karadut Dondurması ve efibadem kurabiyelerinin lezzetine mutlaka bakılmalı.
- Zeytinliköy'de ki kahvelerde dibek kahvesi mutlaka içilmeli,
- Zeytinliköy'deki Cicirya ve vişinada'nın lezzetine bakılmalı ,
- Organik zeytinyağlar ve diğer organik ürünler hediyelik olarak alınmalı,
- Zeytinliköy'de ki dondurmalı sakızlı muhallebinin tadına varılmalı,
- Aydıncık Plajını görmeden ve sörf dersi almadan eve dönülmemeli :)
- Kılıç şiş ada'daki en güzel yemeklerden.Oğlak etininde çok güzel olduğunu duydum.
- Tepeköy'deki çınar ağacını mutlaka görün manzara çok hoşunuza gidicek.
- Dereköy'deki en büyük çamaşırhanenin fotoğrafı çekilmeli,
- Gizli Limanda mutlaka denize girilmeli,
- İnce burun Türkiyenin en batıdaki ucu,mutlaka güneşin batışını buradan da izleyin.
- Günbatımını Kaleköy tepesinde yakamoz restaurantında mutlaka seyredilmeli.

1 yorum:

  1. Benim fotoğraflarımı ve aile fotoğraflarımı izinsiz yayınlamışsınız. Yasal yollara başvurmadan sayfamdan aldıklarınızı silin.

    pelince.com

    YanıtlaSil